Şehadette Anne

Şehadette Anne

Şehadetin ardından en zorlu görev annelerindir. “Şehidin annesi…” diye kolayca gösterilirler; ama gerçekten ağlayandırlar. Toprağın koynuna evlat emanet ederler. Gözleri yaşlı, gönülleri taş basınca dinmeyecek acı içinde, dilleri lal olur kelimelerin tükenmişliğiyle. Annelik dünyadaki hem en güzel makam; hem de en zor makamdır. Sevginin, şefkatin, merhametin çok derin; hatta en derin olduğu yer annelik makamı olduğu için acının, hasretin, gurbetin en derin hissedildiği yer de orasıdır. Anaların sabahları olmaz, karanlık geceleri olur. Ayağına taş değse evladın titreyen, hisseden anadır. Savaşlar yiğitlerin ortaya can koymasıyla meşhurdur. Yiğitler dilden dile böyle nam salarlar. Kimse bilmez ki savaşa gitmek en kolay imtihandır. Kimse bilmez ki bir annenin evladını savaşa göndermesidir en zoru. Vazifesi zordur anaların; “Ya gazi ol, ya şehit!” derken. İçinde sessizliği çağrıştıran yangınların söndüreni yoktur. Gidenin ardında söyleyecek sözleri kalplerine gömerler. Yol gözlemek düşmüşse kaderlerine inlemeden, çınlamadan yüklenirler acı yüklerini, garip kalırlar dünyada.  Erdem Bayazıt’ın,

 “Oğullar ölür

Bir kafes olur ölüm

Ana kalbi bir kuştur

Azad kabul etmez” dediği yerdir dünya analar için. Artık ölümün kafesinde sürekli çırpınır yürekleri evlatlarına kavuşmak için. Ölümü kabullenişten sonra dört gözle beklerler ölümü. Makamları çok üsttedir. Sabır kalmıştır tek aracı. Dünya, küçüldüğü için değersizdir belki, belki de değersiz olduğu için küçülmüştür. Bir sabırdır yoldaşları bir de emanetlerinin en güzel yerde, en yüksek yerde olduklarını bilmektir dünyada ferah tutan anaları. Evlat türküsünün en acı usulü yer edinir içlerinde. Derin yaranın için için kanamasını hissederler metin duruşlarının ardında. Sabrın sonu şefaat ummak olur ve duaları hâlâ evlattır Allah uğrunda.


-Büşra Limoncu-

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ